Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY),10 Aralık’ta Süleymaniye vilayetinin kuzeyindeki Çemçemal ilçesinde meydana gelen sel felaketi sırasında fiilen sorumluluklarını yerine getirmedi. Bu durum, yardım çalışmalarının büyük ölçüde hayır kurumları ve medya kuruluşlarının inisiyatifine bırakılmasına yol açtı.
Parlamentonun otuz yılı aşkın süredir verdiği desteğe rağmen, yetkililer afet yardımlarını yönetmek üzere ulusal bir yardım kurumu kurmayı başaramadı. Hükümetin parlamento yasalarına uymaması ve görevlerini yerine getirememesi nedeniyle, Çemçemal’deki sel mağdurlarına yardım süreci siyasi rekabetler ve medya çekişmeleriyle iç içe geçmiş durumda.
Yardım faaliyetleri artık koordineli bir ulusal çabadan ziyade, parçalı ve parti çıkarları doğrultusunda yürütülüyor.
Kürdistan Parlamentosunda Ekim 1993’te kabul edilen Kürdistan Kızılay Cemiyeti Yasası uyarınca, mağdurlar ve savunmasız gruplar için yardım toplayıp dağıtacak,aynı zamanda yerel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon sağlayacak ulusal bir kurumun kurulması öngörülmüştü. Ancak aradan 30 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu kurum hâlâ hayata geçirilmedi.Bunun yerine hükümet, insani yardım alanında faaliyet göstermek üzere,siyasi partilere ve ailelere bağlı onlarca hayır kuruluşuna izin verdi.
10 Aralık’ta,24 saat içinde 127 milimetreyi bulan şiddetli yağışlar Çemçemal,Şorîş ve Takiye bölgelerinde büyük sellere neden oldu.Felakette iki kişi hayatını kaybetti,12 kişi yaralandı,1.607 ev zarar gördü ve 540 araç kullanılamaz hale geldi.
Felaketin ilk gününden itibaren, çoğu siyasi partilerle doğrudan bağlantılı çok sayıda kuruluş bağış toplamaya başladı.Ancak merkezi bir otoritenin olmaması,her kuruluşun kendi önceliklerine göre yardım toplaması ve dağıtması nedeniyle ciddi bir düzensizliğe yol açtı.
Süleymaniye-11 Aralık 2025:Ruwanga Örgütü’nün Çemçemal halkına yardım dağıtımı.Fotoğraf:Ruwanga Medyası
Eğitim ve Kalkınma için Pay Enstitüsü Başkanı,kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu yöneticisi Serwer Abdurrahman, “Çemçemal’e yardım ulaştırılmasının arkasında gizli bir parti mücadelesi var,” diyerek,iktidar partilerine bağlı hayır kuruluşlarının sıklıkla birbirlerinin çalışmalarını baltaladığını söyledi. Yardım toplama niyetinin olumlu olduğunu kabul etmekle birlikte,Çemçemal’de yaşanan durumun son derece endişe verici olduğunu vurguladı.
Yardım çalışmalarında öne çıkan kuruluşların, Kürdistan Bölgesi’ndeki iki ana iktidar partisiyle yakın ilişkileri bulunuyor. Bunlar arasında Barzani Örgütü ve Ruwanga gibi yapılar yer alıyor. Abdurrahman’a göre,siyasi veya ideolojik etkilerden bağımsız,denetime açık tarafsız bir ulusal kurum mevcut olsaydı,yardım süreci çok daha şeffaf ve etkili olurdu.
Abdurrahman ayrıca,Kürdistan Kızılay Cemiyeti kurulmuş olsaydı,“Çemçemal seline siyasi bağlantılı gruplar değil, bu kurum liderlik ederdi”dedi.
KBY İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ortak Kriz Koordinasyon Merkezi (JCC) Genel Müdürü Sirwan Resul, hükümet ekiplerinin selin ilk gününden itibaren Çemçemal’e sevk edildiğini ve hâlen sahada olduklarını söyledi. KBY’nin dokuzuncu kabinesi döneminde kurulan JCC,Kerkük dâhil olmak üzere tüm vilayet ve özerk yönetimlerde afet müdahalesini koordine etmekle görevli.
Ancak hukukçu Şiwan Gerdi,KBY’nin krizi yönetme biçimini eleştirerek, hükümetin rolünün fiilen parti bağlantılı hayır kuruluşları tarafından üstlenildiğini savundu.
Parti Vakıfları devletin yerini alıyor
Gerdi, Başbakan Mesrur Barzani’nin Çemçemal’i şahsen ziyaret etmediğini, buna karşılık herhangi bir resmi görevi bulunmayan oğlunun yardım faaliyetlerinde yer aldığını belirtti. Bunun, kurumsal devlet liderliğinin genel yokluğunu yansıttığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani bölgeyi iki kez ziyaret etti. İlk ziyaretinde mağdurlar için bir yardım fonu oluşturulduğunu açıkladı. İkinci ziyaretinde ise dört yerel yetkilinin istifasını duyurdu ve bir acil durum komisyonu kurulduğunu ilan etti. Ancak bu adımlara rağmen, hükümet doğrudan yardım sağlama konusunda rolünü net biçimde ortaya koyamadığı gerekçesiyle eleştirildi.
Süleymaniye – 10 Aralık 2025: Çemçemal ilçesinde selin başladığı an.Fotoğraf: Belediye
Her ne kadar kurumlar ve bağışçılara yardımlarını resmi komisyon üzerinden ulaştırmaları talimatı verilmiş olsa da, bazı medya kuruluşları bağımsız bağış kampanyaları başlattı. Arin Mesrur Barzani’ye ait olan Ava TV, bağış toplamaya başladı ancak adil dağıtım konusundaki endişelerini gerekçe göstererek bu bağışları komisyona devretmeyi reddetti.Diğer bazı kuruluşlar da benzer bir tutum sergiledi.
Eleştirmenlere göre bu karmaşa bilinçli olarak yaratılıyor.Gerdi, yetki çakışmalarının kasıtlı biçimde sürdürüldüğünü ve bu nedenle Kızılay Yasası gibi yasaların uygulanmadığını savundu. Parti bağlantılı hayır kuruluşlarının çoğu zaman tarafsız insani çalışmalardan ziyade siyasi propaganda aracı olarak kullanıldığı uyarısında bulundu.
Ava TV’nin yanı sıra, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw da iş insanlarından 7 milyar Irak dinarı (yaklaşık 4,5 milyon ABD doları) toplamayı hedefleyen bir kampanya başlattı.
Başbakan Yardımcısı’nın Ofis Başkanı Ata Muhammed,Çemçemal yardım komisyonu için Çermo Bankası’nda özel bir banka hesabı açıldığını duyurdu. Şu ana kadar bu hesaba 1 milyar 746 milyon Irak dinarı ve 120 bin ABD doları yatırıldı.Muhammed,18 Aralık’ta tüm bağışların kamuoyuna açık biçimde gösterileceği elektronik bir şeffaflık panelinin devreye alınacağını söyledi.
Medya uzmanı Arslan Rahman, bazı medya kuruluşlarının bağış toplama faaliyetlerine katılarak mesleki standartları terk ettiğini eleştirdi. Medyanın görevinin olayları tarafsız biçimde aktarmak olduğunu, duygulara hitap ederek siyasi ya da rekabetçi amaçlarla sürecin parçası haline gelmemesi gerektiğini vurguladı.
Rahman, “Mevcut tablo, Kızılay gibi tarafsız bir ulusal kurumun yokluğunda medya kuruluşları arasındaki parti rekabetinin sonucudur”dedi.
Kürdistan Bölgesi STK Ofisi verilerine göre,Kürdistan Bölgesi’nde 6 bin 350’den fazla sivil toplum kuruluşu faaliyet gösteriyor;bunların yaklaşık 50’si uluslararası STK. Birçoğu insani yardım, kadın hakları,çocuk koruma, çevre ve sağlık alanlarında çalışıyor.
Kürdistan Kızılay Yasası’nın 4.Mdesi, cemiyetin afet mağdurlarına, yoksul ailelere, şehit ailelerine ve Enfal ile kimyasal saldırılardan kurtulanlara yardım etmek dâhil 12 temel görevini tanımlıyor.
İslami Birlik Bloku üyesi Fatih Sengavi, “Afet zamanlarında halkın ve kuruluşların desteği takdire şayan, ancak devletin doğrudan mali tazminat sağlamaması son derece kaygı vericidir” dedi.
Sengavi, kendi bütçesi ve denetim mekanizmaları olan ulusal bir kuruma acil ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
Sengavi sözlerini şöyle tamamladı:Çemçemal sel felaketi, Kürdistan Kızılay Cemiyeti Yasası’nın ciddi biçimde gözden geçirilmesini gerektiriyor.Eğer yasal değişiklikler gerekiyorsa, kendi partisi içindeki kanadın bu konuda inisiyatif almaya hazır olduğunu söyledi.