Çevreden

Fetüs, annenin ev içi sağlıksız koşullarına maruz kalıyor

  • 2025-07-07
Fetüs, annenin ev içi sağlıksız koşullarına maruz kalıyor
Daesun Kim tarafından Unsplash.com için hazırlanan görsel.
Serwer Karadaği

Hamile kadınlar, özellikle mutfakta maruz kaldıkları ev içi hava kirliliğinin (IAP) bedelini doğmamış bebeklerinin ödediğinin çoğu zaman farkında değil. Düşük gelirli hanelerde yetersiz havalandırma ve kirletici pişirme yakıtları yüksek düzeyde maruziyete neden olurken, bu konuda yapılan küresel araştırmalar oldukça sınırlı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) geçtiğimiz Ekim ayında yayımladığı rapora göre, 2020 yılında ev içi hava kirliliği dünya genelinde yaklaşık 3,2 milyon ölüme neden oldu. Bu ölümler arasında 5 yaş altı 237 binden fazla çocuk da yer alıyor.

Evlerin “kalbi” olarak nitelendirilen mutfaklar, aslında ev içi çevresel kirliliğin en büyük kaynaklarından biri. Bunun temel nedenleri arasında yemek pişirmede kullanılan gaz ve yağ bazlı yakıtlar ile bulaşık ve mutfak ekipmanlarının temizliğinde başvurulan kimyasallar öne çıkıyor.

Irak toplumunda mutfakla ilk teması genellikle kadınlar kuruyor. Bu nedenle, mutfakta ortaya çıkan aerosol kaynaklı hava kirliliğine en çok kadınlar-özellikle gebe olanlar-maruz kalıyor.

Sağlık uzmanlarına göre asıl tehlike, bu riskin doğrudan fetüse aktarılması. Ne var ki pek çok kadın bu durumun bilincinde değil.

Volodymyr Hryshchenko
Unsplash.com için Volodymyr Hryshchenko tarafından hazırlanan görsel

Beş yıldır evli ve bir çocuk annesi olan Havin Selam, her öğün için 4 ila 5 metrekarelik mutfağında yaklaşık bir saat harcadığını söylüyor. Mutfağında pencere ve havalandırma sistemi olmasına rağmen, mutfaktaki maruziyetin insanlar-özellikle hamile kadınlar ve bebekleri-için bir tehlike olduğunu daha önce hiç duymadığını belirtiyor.

Yemek pişirirken pencereyi açtığını ve klimayı çalıştırdığını ifade ediyor.

Selam, hamileliği sırasında yemeklerini gazla pişirdiğini ve sık sık kızartma yaptığını söylüyor. Bu alışkanlıklar, çevre kimyası uzmanı Firyad Said’e göre evdeki hava kirliliğini artıran başlıca etkenler arasında.

Said, “Gazyağı ve kömür gibi yakıtların kullanımı iç ortamı kirletiyor. Ancak pişirme yöntemi ve süresi de kirlilik oranını etkiliyor. Örneğin, kızartma kaynatmaya göre çok daha fazla çevresel kirliliğe neden oluyor” diyor.

Said ayrıca mutfakta gerçekleştirilen diğer faaliyetlerin-temizlik malzemeleri kullanımı, sinek kovucu spreyler,mum yakma,odun ve ısıtıcı kullanımı-havayı ciddi şekilde kirlettiğini vurguluyor.

Dokuz aylık bir bebeğin annesi olan Dilnya Muhammed, hamileliği sırasında 2’ye 3 metrelik,penceresiz bir mutfakta yemek pişirdiğini ifade ediyor.

2022 yılında dünya genelinde 12 şehirde yürütülen bir araştırma, mutfakta maruz kalınan hava kirliliğini belirleyen en önemli etkenlerin yakıt türü, mutfağın hacmi, pişirme biçimi ve havalandırma seviyesi olduğunu ortaya koydu.

Araştırmanın yapıldığı şehirlerden biri olan Süleymaniye’de,kent merkezindeki beş hanede örnekleme yapıldı.Çalışma, kömürle yemek pişirme ve kızartmanın en fazla kirletici yaydığı faaliyetler olduğunu gösterdi.Pişirme süresi kısaldıkça hava kirliliği de orantılı şekilde azalıyor.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Amanj Rahim Zangana, annenin sağlığını etkileyen her unsurun doğrudan fetüsü de etkilediğini söylüyor:

“Hamile bir kadının soluduğu kirli hava,onun sağlığını etkilediği gibi doğrudan bebeğini de etkiler.Bu nedenle birçok ilaç ve kimyasalı annelere yasaklıyoruz.Örneğin çamaşır suyundan uzak durmalarını istiyoruz;çünkü bu tür kimyasallar akciğerleri ve solunumu etkileyerek bebeğe zarar verebilir.”

DSÖ’nün verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 2,1 milyar insan-yani küresel nüfusun neredeyse üçte biri-gazyağı, biyokütle (odun, hayvan dışkısı, tarımsal atık) ve kömür gibi yakıtlarla, açık ateş ya da verimsiz ocaklarda yemek pişiriyor. Bu da tehlikeli boyutta ev içi hava kirliliğine yol açıyor.

"Bu riskleri bilmiyordum, sağlık merkezlerinde uyarıldım"

Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki sağlık merkezleri, kadınlara ve hamilelere bu risklere karşı bilinçlendirme ve rehberlik hizmeti veriyor. Havin Selam, “Bu riskler hakkında daha önce hiçbir bilgim yoktu ama hamileyken sağlık merkezlerinde bana gerekli tavsiyelerde bulundular” diyor.

Yine de Selam, hamileliği süresince mutfakta çalışırken sık sık kusma, mide bulantısı ve nefes darlığı yaşadığını ifade ediyor.

Dilnya Mohammed ise yemek pişirirken düzenli olarak kimyasal temizlik spreyleri kullandığını, bu sırada bazen nefes almakta zorlandığını söylüyor.

DSÖ’ye göre ev içi hava kirliliği ile düşük doğum ağırlığı arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Ayrıca kanser ve tüberküloz gibi ciddi sağlık sorunları da bu kirlenmeyle ilişkilendiriliyor.

Yine aynı araştırmaya göre, pişirme sırasında mutfağın pencerelerinin ve kapılarının açılması, karbondioksit seviyelerini yüzde 54’e kadar azaltabiliyor.

Uzmanlar, zararlı pişirme emisyonlarını azaltmak için daha etkili havalandırma, temiz yakıt kullanımı, güvenli pişirme yöntemleri ve mutfakta pasif şekilde bulunmanın en aza indirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Dr. Zengena, hamile bir kadının özellikle mutfak ortamında büyük desteğe ihtiyaç duyduğunun altını çiziyor:

“Evli çiftlere sürekli olarak hamile kadınları mutfakta yalnız bırakmamalarını, dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde bu, hem anne hem de bebek için ciddi bir tehdit oluşturabilir.”

Daha

  • FB
  • Instagram
  • Twitter
  • YT